Modern şehirlerin altyapı sistemi karmaşık boru hatlarından, atık su kanallarından ve çeşitli bağlantı noktalarından oluşur. Zaman içinde bu sistemlerin içinde biriken yabancı maddeler ve organik atıklar, tıkanıklık problemlerine neden olabilir. Kanalizasyon hatlarında yaşanan akış bozuklukları, genellikle erken aşamada belirti vermez. Su geri tepmesi, kötü koku yayılması ve taşma gibi belirtiler fark edildiğinde sorun büyümüş olabilir. Altyapı sistemleri, sağlıklı kent yaşamının sürdürülebilmesi için düzenli şekilde kontrol edilmelidir. Yağmur suyu kanallarıyla birleşen kanalizasyon hatları, özellikle yoğun yağışlarda taşkın riskini artırır. Bu risklerin önüne geçebilmek için mevsimsel bakım ve temizlik uygulamaları yapılmalıdır. Kanalizasyon açma işlemi, özel cihazlar ve eğitimli ekipler tarafından uygulanması gereken teknik bir süreçtir. Basit yöntemlerle yapılan müdahaleler yetersiz kalabilir ve durumu daha karmaşık hale getirebilir. Yer altında gerçekleşen bu tıkanmaların kaynağına ulaşmak için kamerayla görüntüleme yapılması gerekir. Görüntüleme sayesinde tıkanıklığın yeri, yoğunluğu ve sebebi net biçimde anlaşılabilir. Kanal boruları içinde biriken inşaat kalıntıları, kumaş parçaları ya da çözülemeyen kimyasal maddeler uzun vadede sistemi tamamen bloke edebilir. Bu gibi durumlarda yüksek basınçlı suyla kanal açma sistemleri devreye girer. Jet sistemler kullanılarak boru içerisindeki tüm tortular hareket ettirilir ve dışa doğru yönlendirilir. Kanalın eğimi, çapı ve uzunluğu müdahale yöntemini belirleyen başlıca etkenler arasında yer alır. Bazı hatlarda ileri düzey tıkanıklıklar için spiral sistemli robotlar tercih edilir. Bu cihazlar, mekanik hareketlerle tıkanıklığa neden olan sert parçaları parçalayıp hattın içinden uzaklaştırabilir. Kanalizasyon sistemine zarar vermeden yapılan her müdahale, sistemin ömrünü uzatır. Beton yapılar içinde yer alan boru hatlarının hasar görmesi, ciddi onarımlar gerektiren bir süreci beraberinde getirir. Müdahale sırasında kırma ya da kazma işlemi yapılmaması için teknolojik cihazlardan faydalanılır. Kent yaşamında çok katlı binaların artması, kanalizasyon sistemine binen yükü de aynı oranda artırmıştır. Ortak kullanıma açık kanal hatlarında meydana gelen tıkanıklıklar, tüm binayı etkileyebilir. Altyapı hatlarının bağlantı noktaları, bu tür tıkanıklıkların en sık yaşandığı bölgelerdir. Bu bölgelerde biriken maddeler, suyun doğal akışını yavaşlatır ve zamanla tamamen durdurabilir. Kanalizasyon borularının çapı, kullanım yoğunluğuna göre doğru belirlenmelidir. Dar çaplı borularda en ufak kalıntı bile büyük bir tıkanıklığa dönüşebilir. Şehir planlamasında altyapı sistemlerinin göz önünde bulundurulması, ileride yaşanabilecek problemleri azaltır. Ticari bölgelerde yoğun kullanılan tuvalet ve lavabolar, kanalizasyon sistemini daha fazla zorlar. Bu alanlarda periyodik kontrol ve bakım hizmetleri hayati önem taşır. Tıkanıklığın düzenli olarak yaşandığı bölgelerde kanal içi haritalandırma yapılması faydalı olur. Bu sayede altyapının zayıf noktaları belirlenerek kalıcı çözümler geliştirilebilir. Yer altı boru sistemleri yaşa bağlı olarak deformasyona uğrayabilir. Eski borularda çökme, çatlama ya da eğim kaybı gibi fiziksel sorunlar görülebilir. Bu tarz durumlar tıkanıklık açma sürecinin yalnızca bir başlangıç adımı haline gelir. Geniş çaplı restorasyonlar için ön analizler ve proje çalışmaları yapılmalıdır. Tıkanıklık açma işlemi sonrası sistemin genel akış performansı mutlaka test edilmelidir. Gerekli görüldüğünde boru hatlarına su verilerek debi ölçümü gerçekleştirilir. Bu işlemle hem işlem başarısı doğrulanır hem de başka bir sorunun olup olmadığı kontrol edilir. Kanalizasyon açma sırasında çevresel etkiler de dikkate alınmalıdır. Uygulama sırasında çıkabilecek kötü kokular veya atık suların taşması engellenmelidir. Mahalle bazlı müdahalelerde bölge sakinlerinin önceden bilgilendirilmesi önem taşır. Bu hem sürece hazırlık yapılmasını sağlar hem de olası şikâyetlerin önüne geçer. Kurumsal alanlarda tıkanıklıklar genellikle belirli aralıklarla yaşanır. Bu durum genellikle sistemin kullanım kapasitesinin üzerinde çalıştığını gösterir. Böyle bölgelerde kapasite artırımına gidilmesi ya da hat sisteminin yenilenmesi gerekebilir. Kanalizasyon açma, basit bir gider açma işleminden farklı olarak çok daha teknik ve çok daha kapsamlıdır. Yer altına gömülü olan sistemin tamamının kontrol edilmesi, bütüncül bir bakış açısı gerektirir. Ekiplerin tecrübesi ve donanımı, işlem kalitesini doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alır. Her bölgenin topografyası ve altyapı yapısı farklı olduğundan müdahale yöntemi de değişkenlik gösterebilir. Tepe arazilerdeki hatlarda geri akış riski daha düşüktür ancak yüksek debi nedeniyle aşınma daha sık yaşanabilir. Alçak kotlu bölgelerde ise en ufak tıkanıklık dahi geniş alanları etkileyebilir. Bu nedenle sistemin her yönüyle bilinmesi ve analiz edilmesi gerekir. Kanalizasyon sistemleri sadece şehir merkezlerinde değil, kırsal alanlarda da önem taşır. Tarım alanlarında kurulan fosseptik sistemleri ve kanal bağlantıları, çevresel denge açısından kritik görevler üstlenir. Bu alanlarda yapılan işlemler sırasında yeraltı su kaynaklarına zarar verilmemesi için hassas çalışma yapılmalıdır. Kanalizasyon açma hizmeti, kentlerin sağlıklı gelişimi ve insanların yaşam kalitesinin sürdürülebilmesi için vazgeçilmezdir. Her başarılı müdahale, altyapının güvenli şekilde çalışmaya devam etmesini sağlar ve yaşam alanlarında rahat bir ortam oluşturur.
Şişli gibi yoğun nüfuslu bir bölgede, tıkanıklık sorunlarını büyümeden çözüyor; kanalizasyon açma, yağ tutucu temizliği ve atık su çekimi gibi hizmetlerimizi uygun fiyatlarla, %100 garantili işçilik ilkesiyle gerçekleştiriyoruz.